Best FM pop
 Slow Türk slow
 Kral FM arabesk
 Power Türk pop
 Joy Türk slow
 Efkar arabesk
 Number One Türk pop
 Slow Time slow
 Baba Radyo arabesk
 Süper FM pop
 Metro FM yabancı
 Aşk FM arabesk
 Show Radyo pop
 Number one FM yab.
 Damar FM arabesk
 Radyo Müzik pop
 Radyo Mydonose yb.
 Ravza FM dini
 Pal FM pop
 Joy FM yabancı
 Semerkand Radyo din
 Radyo Müzik pop
 Virgin Radio yabancı
 Bayram FM dini
 Alem FM pop
 Radyo Voyage yab.
 Akra FM dini
 Radyo D pop
 Radyo 7 Türkü türkü
 Lalegül FM dini
 Radyo Viva pop
 Radyo 7 Sanat sanat
 Lig Radyo spor
 Radyo Banko oyun ha.
 Ostim Radyo türkü
 Radyo Spor spor
 Can Radyo oyun havası
 Radyo Alaturka sanat
 Ntv Spor spor
 Radyo Seymen oyun
 Radyo Ekin türkü
 İmbat FM arabesk

Bu Blogda Ara

1001 FM Bursa

1001 FM Bursa, Canlı 1001 FM Bursa FM Dinle kesintisiz yayın...
Üstünde kocaman bir dolar işareti olan bir çuvalın var mı? Tamam. Bir daha hatırlatıyorum. İçki arabası orada. Sanırım cini de görüyorum. Kahverengi, değil mi? Böyle düşünmene bayıldım. İskelet mi arıyorsun? Sadece bakıyorum. Tanrım, eteğime viski döktüm. Bu şişeleri kim kapatmıyor? Tanrım. İskelet mi buldun? Tamam. Cin. Saydammış. Elimde. Ve papaza layık gibi duruyor. Gidelim. Aman Tanrım. Şuna bakar mısınız? Parlak. Ve zevkli. Bu bir süveter. Büyükbabamın bir sürü süveteri var. Bu parlak. Parlak süveter. Yani? Yani mi? Baban böyle bir süveteri nereye giyer? Beni götüreceği bir yere değil. Büyükanne, bu sadece bir süveter. Evet anne. Bunu giyebileceği bir sürü yer var. Birini söyle. Tamam, şaşkın durumdayım. Bu delilik. Anne, burası istenmeyen şeylerin ölmeye geldiği yer. Belki de eski günlerinden kalma bir süveterdir. Bizim günlerimizde Richard hiç kaplanının yemeğe çalıştığı Radyo dinle o eşcinsel adam gibi olmadı. Bu süveteri hiç görmediğimden eminim. Bu bir parti süveteri. Tamam, anne, bırak onu da gidelim. Sen onu bırak. Bu akşam bir sürü şeyin yerini değiştirdik. İzlerimizi temizlemeliyiz. Onu nerede buldun? Araya sıkıştırılmıştı. Benden saklıyor gibi. Onu suçlayabilir misin? Bu çok çirkin. Ne cüretle böyle bir süveteri olabilir? Tamam, nane şekerleri böyleydi, değil mi? Sinsi adam. Hadi anne, gidelim. Anne. Petunia Pig! Al onu. Büyükannemi hiçbir kıyafet için bu kadar saplantılı görmemiştim. "Benzin, Çimen veya Popo. Kimseye bedava değildir." yazan Radyo dinle tişörtümü bahar çayına giydiğimden beri. Al bakalım. Dondurmalı böğürtlenli turta. Sıcak çikolatalı sundea. Yarım greyfurt. Ben greyfurt istemiyorum. Bu sağlıklıdır. Ben de onu diyorum. Onun için çok geç. Senin için değil. Ye şunu. Burada servis çok kaba. Bu akşam bahşiş yok. Aslında bize çok borçlu. Bunca yıldır ona bahşiş vermemize gerek yokmuş. Biliyorum. Müşteri olarak bir işletmenin sahibine Radyo dinle bahşiş vermeye gerek yoktur. O zaman neden ona bahşiş verdik? Çünkü onu severiz. Ondan mı? Bize kahve getir, o greyfurdun yeneceğine söz veririm. Tamam. Burnum ne kadar uzadı? Çok. Acelen ne? Daha erken olduğu için Dean'in evine uğrayıp bir selam vereyim dedim. Olur mu? Evet. Ailesinin evinden çıktı mı? Arkadaşı Kyle'da koltukta yatıyor. Bu geçici bir şey. Evet. İstersen arayıp ona bizimle burada buluşmasını söyleyebiliriz. Sahi mi? Evet. Burada bir sürü turta, dondurma ve greyfurt var. Ve bahse girerim kolunu bükersen Luke biraz da çiğ ıspanak getirir. Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. O zaman ıspanağı istemeyiz. Ne demek istediğimi anladın. Hayır, ne? Aranız bir süredir tuhaf. Hayır, değil. Anne. Onunla bugün karşılaştım. Sana söylemedi mi? Evet, tuhaftı dedi. O zaman sadece onun için tuhafmış çünkü benim için değildi. Seninle Kyle'lara geleyim mi? Donanmadan döndü, değil mi? Birlikte takılıp, hikâyelerini dinleriz. Bize deniz şarkıları öğretir. Ben de Dean'e durumun ne kadar Radyo dinle Radyo dinle tuhaf olmadığını anlatırım. Gördün mü? İşte benim için bu kadar tuhaf değil. Bunu yaparım. Hayır, bu da tuhaf olur. Böyle olmasını sevmiyorum. Biliyorum. Eskiden sürekli bir araya gelirdik. Takılırdık. Harika bir uyumumuz vardı. Ben Dean'i severim. Hep sevmişimdir. Harika bir yüreği var. Tuhaf olmasını istemiyorum. Ben de. Dean de istemiyor. O zaman yarın akşama ne dersin? O zaman hep beraber takılalım. Hep beraber dediğin kim? Hepimiz. Ekip. Ürkütücü dörtlü. Nasıl olur? Ne nasıl olur? Yarın akşam Canlı radyo'yle bir şeyler yapmak. Mecbur değilsiniz. Hayır, bu harika olur. Hep birlikte bir şeyler yaparız. Evet. Bu harika bir fikir. Bir destek dalgası var. Yapalım bunu. Tamam. Madem istiyorsunuz. Evet, istiyoruz. Değil mi? Evet. İstiyoruz. İyi. Bunu Dean'e sor. Dean mi? Eminim onu ikna edebilirim. İyi. Evet, iyi. Yarın akşam görüşürüz. Tamam, yarın akşam görüşürüz. Hoşça kal Luke. Dean mi? Canlı radyo Dean'le mi çıkıyor? Evet, bunu biliyordun. Hayır, bilmiyordum. Sana söylemedim mi? Hayır. Ne zamandan beri? Avrupa'dan döndüğünden beri. İnanmıyorum. Onları hiç birlikte görmedin mi? Hayır. Bunu saklıyor muydun? Hayır, ben sadece Radyo dinle Sadece ne zaman insanların bilmesini istediklerinden veya benim Radyo dinle bir ton soruyla karşılaşmadan nasıl söyleyeceğimden emin değildim. Karısını bırakmadan önce mi, sonra mı? Onu Canlı radyo için mi bıraktı? İşte tıpkı bunun gibi sorular. Özür dilerim. Ama Dean ve Canlı radyo, yine beraber. İstersen cayabilirsin. Seni kandırmış gibi oldum. Hayır, bunu yapabiliriz. Sadece kafamı hazırlamalıyım. Dean. Dean. Dean. Tamam. Hemen dönerim. Sol. Sol. Dörtlük olarak. Sonra do majöre, oradan da la minöre atla. Do minörden la'ya mı? Majör. La majör mü? La minör, sonra do majör. Sonra tekrar sol. Kid Flash, ağır ol. Müzikten anlarım ama Les Paul değilim. Çizelgeyi takip et Zack. Hepsini yazdı. Çizelgeye bakamıyorum. Çok moral bozucu. Nasıl bir nota sayfası moral bozucu olabilir? Adı. Brian'ın Şarkısı. Bu proje adı. Benim moralimi bozuyor. Bana Canlı radyo Dee Williams ve kanseri hatırlatıyor. Değiştir. 1001 FM Bursa