Best FM pop | Slow Türk slow | Kral FM arabesk |
Power Türk pop | Joy Türk slow | Efkar arabesk |
Number One Türk pop | Slow Time slow | Baba Radyo arabesk |
Süper FM pop | Metro FM yabancı | Aşk FM arabesk |
Show Radyo pop | Number one FM yab. | Damar FM arabesk |
Radyo Müzik pop | Radyo Mydonose yb. | Ravza FM dini |
Pal FM pop | Joy FM yabancı | Semerkand Radyo din |
Radyo Müzik pop | Virgin Radio yabancı | Bayram FM dini |
Alem FM pop | Radyo Voyage yab. | Akra FM dini |
Radyo D pop | Radyo 7 Türkü türkü | Lalegül FM dini |
Radyo Viva pop | Radyo 7 Sanat sanat | Lig Radyo spor |
Radyo Banko oyun ha. | Ostim Radyo türkü | Radyo Spor spor |
Can Radyo oyun havası | Radyo Alaturka sanat | Ntv Spor spor |
Radyo Seymen oyun | Radyo Ekin türkü | İmbat FM arabesk |
Bu Blogda Ara
TRT Gap Diyarbakır
|
TRT Gap Diyarbakır, TRT Gap Diyarbakır Dinle, TRT Gap Diyarbakır Radyosu Canlı Yayınını Buradan Kesintisiz Takip Edebilirsiniz... Türk Sanat Müzikleri ve Yöresel Haberler ve Programlar
TRT Gap Diyarbakır
Bu tür durumlarda gardiyanları aşmak mümkündü. Çünkü isyan başladığında bazı silahlar alınabilirdi. TRT Gap Diyarbakır Eğer yanılmıyorsam onun ve diğer ailelerin önümüzdeki saat içinde hayatta kalmalarının hiç yolu olmadığını açıkladım. Bu olay binanın içinde mi oldu? Binanın içinde, benim odamda. Bir lidere ihtiyaç olduğundan ve onun seçilmiş olduğundan da bahsettim. Durumu anladığını ancak çocuklar nedeniyle karar vermenin çok zor olduğunu söyledi. Bu çocukları kaderlerine terk etmeyi düşünemiyordu. Onların babası gibiydi. Sadece otuz yaşındaydı. Ancak çocuklarla ilişkileri çok güçlüydü. Mantığımı anladığını bu konuda düşünmek istediğini söyledi ve ona bir saat süre vermemi istedi. Kayıt görevlisi olduğumdan kendime ait bir odam vardı. Onu odada yalnız bıraktım. Oda bir masa, bir sandalye, bir yatak ve bazı yazı aletleri ile döşenmişti. Bir saat içinde döneceğimi söyledim. Bir saat sonra döndüğümde onu yatağımda yatarken buldum. Öldüğünü sandım. Yüzünde siyanotik izleri ve ağzının etrafında köpük vardı. Kendini zehirlediğini anlayabiliyordum. Zehir içmişti. Fakat ölmemişti. Çok önemli biri olduğundan, ne tür bir zehir aldığını da bilmiyordum, fakat Doktor Kleinmann denilen adamla temas kurmak zorunda kaldım. Doktor Kleinmann tıbbi ehliyeti olan Canlı Radyo kökenli bir Fransız Radyo Dinlesiydi. Acilen Hirsch'in yanına çağırdım ve ne yapabileceğini sordum çünkü Hirsch önemli bir adamdı. Kleinmann Hirsch'i muayene etti ve kendini yüksek miktarda yatıştırıcı ile zehirlediği sonucuna vardı. Hayatını kurtarmak mümkün olabilirdi fakat uzun süre ayağa kalkamayacaktı ve saat içinde Canlı Radyo odasına gönderilecekti. TRT Gap Diyarbakır , hiç bir şey yapmadan onu kendi haline bırakmanın daha iyi olacağını söyledi. TRT Gap Diyarbakır intiharının ardından hikâye çok çabuk gelişti. İlk olarak, Hirsch'e anlattıklarımı diğerlerine anlattım. Ardından Direniş ile temas kurmak üzere D kampına hareket ettim. Çek Radyo Dinlelerine götürmem için ekmek verdiler, evet, ekmek ile soğan, bir karar verilmediğini talimatlar için daha sonra gelmem gerektiğini söylediler. Tam ekmekleri dağıtmıştım ki bir şey oldu: Kampta sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Tüm idari görevler durduruldu nöbetçiler iki katına çıkarıldı karantina kampının etrafına makineli tüfekler yerleştirildi ben de teması kaybetmiştim. Göçmen Çek aileler akşam gaz ile zehirlendi. Kamyonlara doldurulmuşlardı. Hepsi de durumu biliyordu. Gayet iyi davrandılar. Kamyonların nereye gittiğini bilmiyorduk. Heydebreck'e gittiklerinden ve zehirlenmeyeceklerinden emindiler. Kamyonlar kamptan ayrılacaksa sağa döneceğini biliyorduk. Sola dönerlerse, gidilecek tek yer vardı: Yarım kilometre ötedeki krematoryum. O gece Krematoryum 'deydim. Kamyonlardan iner inmez projektör ışıklarıyla körleştirilerek zorla "soyunma odasının" merdivenlerine giden koridora doğru yönlendirildiler. Köreltilip koşmaya zorlandılar. Yumruklar yağmur gibi iniyordu. Yeterince hızlı koşamayanlar ölümüne dayak yediler. SS tarafından. TRT Gap Diyarbakır Uygulanan şiddet olağandışıydı. Birdenbire başladı. Hiç bir açıklama yapılmadı mı? Tek kelime söylenmedi. Kamyonlardan iner inmez dayak başladı. "Soyunma odasına" girdiklerinde ben arka kapının yanında duruyordum. Bulunduğum yerden korkunç bir manzaraya şahit oldum. İnsanlar kan revan içindeydi. Nerede olduklarını biliyorlardı. Sözde "Uluslararası İstihbarat Merkezi" denilen sütunlara bakakaldılar ve bu onları dehşete düşürdü. Okudukları şey onları rahatlatmadı. Tam tersine paniğe sürükledi. Sonucu biliyorlardı. Oraya gidince ne olacağını Kamp B'de öğrenmişlerdi. Çaresiz durumdaydılar. Çocuklar birbirine sarıldı. Acı içinde annelerine, babalarına, yaşlılara sarılıp ağladılar. Aniden aralarında kamp komutanı Schwarzhuber de olmak üzere bazı SS subayları merdivenlerde belirdi. Bir Canlı Radyo olarak onlara, Heydebreck'e nakledilecekleri sözünü verdi. Bunun üzerine hepsi birden ağlamaya, yalvarmaya, bağırmaya başladı: "Heydebreck bir aldatmacaydı! "Bize yalan söylediniz! Yaşamak istiyoruz! Çalışmak istiyoruz!" SS infazcıların gözlerinin içine baktılar ama SS'ler kayıtsız kaldı. Sadece onlara baktılar. TRT Gap Diyarbakır Dinle Kalabalıkta bir hareketlenme olmuştu. Muhtemelen SS'lere nasıl kandırıldıklarını anlatmak istiyorlardı.
TRT Gap Diyarbakır
Bu tür durumlarda gardiyanları aşmak mümkündü. Çünkü isyan başladığında bazı silahlar alınabilirdi. TRT Gap Diyarbakır Eğer yanılmıyorsam onun ve diğer ailelerin önümüzdeki saat içinde hayatta kalmalarının hiç yolu olmadığını açıkladım. Bu olay binanın içinde mi oldu? Binanın içinde, benim odamda. Bir lidere ihtiyaç olduğundan ve onun seçilmiş olduğundan da bahsettim. Durumu anladığını ancak çocuklar nedeniyle karar vermenin çok zor olduğunu söyledi. Bu çocukları kaderlerine terk etmeyi düşünemiyordu. Onların babası gibiydi. Sadece otuz yaşındaydı. Ancak çocuklarla ilişkileri çok güçlüydü. Mantığımı anladığını bu konuda düşünmek istediğini söyledi ve ona bir saat süre vermemi istedi. Kayıt görevlisi olduğumdan kendime ait bir odam vardı. Onu odada yalnız bıraktım. Oda bir masa, bir sandalye, bir yatak ve bazı yazı aletleri ile döşenmişti. Bir saat içinde döneceğimi söyledim. Bir saat sonra döndüğümde onu yatağımda yatarken buldum. Öldüğünü sandım. Yüzünde siyanotik izleri ve ağzının etrafında köpük vardı. Kendini zehirlediğini anlayabiliyordum. Zehir içmişti. Fakat ölmemişti. Çok önemli biri olduğundan, ne tür bir zehir aldığını da bilmiyordum, fakat Doktor Kleinmann denilen adamla temas kurmak zorunda kaldım. Doktor Kleinmann tıbbi ehliyeti olan Canlı Radyo kökenli bir Fransız Radyo Dinlesiydi. Acilen Hirsch'in yanına çağırdım ve ne yapabileceğini sordum çünkü Hirsch önemli bir adamdı. Kleinmann Hirsch'i muayene etti ve kendini yüksek miktarda yatıştırıcı ile zehirlediği sonucuna vardı. Hayatını kurtarmak mümkün olabilirdi fakat uzun süre ayağa kalkamayacaktı ve saat içinde Canlı Radyo odasına gönderilecekti. TRT Gap Diyarbakır , hiç bir şey yapmadan onu kendi haline bırakmanın daha iyi olacağını söyledi. TRT Gap Diyarbakır intiharının ardından hikâye çok çabuk gelişti. İlk olarak, Hirsch'e anlattıklarımı diğerlerine anlattım. Ardından Direniş ile temas kurmak üzere D kampına hareket ettim. Çek Radyo Dinlelerine götürmem için ekmek verdiler, evet, ekmek ile soğan, bir karar verilmediğini talimatlar için daha sonra gelmem gerektiğini söylediler. Tam ekmekleri dağıtmıştım ki bir şey oldu: Kampta sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Tüm idari görevler durduruldu nöbetçiler iki katına çıkarıldı karantina kampının etrafına makineli tüfekler yerleştirildi ben de teması kaybetmiştim. Göçmen Çek aileler akşam gaz ile zehirlendi. Kamyonlara doldurulmuşlardı. Hepsi de durumu biliyordu. Gayet iyi davrandılar. Kamyonların nereye gittiğini bilmiyorduk. Heydebreck'e gittiklerinden ve zehirlenmeyeceklerinden emindiler. Kamyonlar kamptan ayrılacaksa sağa döneceğini biliyorduk. Sola dönerlerse, gidilecek tek yer vardı: Yarım kilometre ötedeki krematoryum. O gece Krematoryum 'deydim. Kamyonlardan iner inmez projektör ışıklarıyla körleştirilerek zorla "soyunma odasının" merdivenlerine giden koridora doğru yönlendirildiler. Köreltilip koşmaya zorlandılar. Yumruklar yağmur gibi iniyordu. Yeterince hızlı koşamayanlar ölümüne dayak yediler. SS tarafından. TRT Gap Diyarbakır Uygulanan şiddet olağandışıydı. Birdenbire başladı. Hiç bir açıklama yapılmadı mı? Tek kelime söylenmedi. Kamyonlardan iner inmez dayak başladı. "Soyunma odasına" girdiklerinde ben arka kapının yanında duruyordum. Bulunduğum yerden korkunç bir manzaraya şahit oldum. İnsanlar kan revan içindeydi. Nerede olduklarını biliyorlardı. Sözde "Uluslararası İstihbarat Merkezi" denilen sütunlara bakakaldılar ve bu onları dehşete düşürdü. Okudukları şey onları rahatlatmadı. Tam tersine paniğe sürükledi. Sonucu biliyorlardı. Oraya gidince ne olacağını Kamp B'de öğrenmişlerdi. Çaresiz durumdaydılar. Çocuklar birbirine sarıldı. Acı içinde annelerine, babalarına, yaşlılara sarılıp ağladılar. Aniden aralarında kamp komutanı Schwarzhuber de olmak üzere bazı SS subayları merdivenlerde belirdi. Bir Canlı Radyo olarak onlara, Heydebreck'e nakledilecekleri sözünü verdi. Bunun üzerine hepsi birden ağlamaya, yalvarmaya, bağırmaya başladı: "Heydebreck bir aldatmacaydı! "Bize yalan söylediniz! Yaşamak istiyoruz! Çalışmak istiyoruz!" SS infazcıların gözlerinin içine baktılar ama SS'ler kayıtsız kaldı. Sadece onlara baktılar. TRT Gap Diyarbakır Dinle Kalabalıkta bir hareketlenme olmuştu. Muhtemelen SS'lere nasıl kandırıldıklarını anlatmak istiyorlardı.
Etiketler:
Haber Spor Radyo
,
Tüm Radyolar
,
Türk Sanat Müziği Radyo
,
Yöresel Radyo